Sessizliği beklet bu yaz
Akıl almaz oyunları
Sonunda anladım biraz
Sessizliği beklet biraz
Akıl almaz oyunları
Sonunda anladım bu yaz
Sessizliği beklet biraz
Akıl almaz oyunları
Sonunda anladım biraz
Sonunda anladım bu yaz
İstemem ben gelmesin
Tekrar etmesin o günler
İstemem ben
Tekrar etmesin o güzler
Terk edişler yalan bitişler
İnsan kendinden vaz mı geçer
Terk edişler yalan gidişler
İnsan kendinden vaz mı geçer
Kalsın yazlar yanında
Kalsın kışlar yanında
Kalsın her şey benden sana
Kalsın bir hatıra
Sessizliği beklet biraz
Akıl almaz oyunları
Sonunda anladım
Anladım bu yaz
Terk edişler yalan gidişler
İnsan kendinden nasıl geçer
Terk edişler yalan bitişler
İnsan kendinden vaz mı geçer
Terk edişler yalan gidişler
İnsan kendinden vaz mı geçer
Terk edişler yalan bitişler
İnsan kendinden vaz mı geçer

Söz-Müzik: Köksal Ekinci

Yine bir sevdanın sonundayız biz
Elele tutuştuk hep ayrıyken biz
Yeni bir günün başındayız biz
Göz göze ayrıldık yan yanayken biz
Kandır beni birkaç güzel söz söyle
Yalan bile olsa kulaklarım duysun
Kandır beni birkaç güzel söz söyle
Yokluğuna alışmışken gecelerim yoksun
Dalgalarda kaybolur benliğim bi su
Dolaştıkça tuzun damağımda benliğim hep su
Derinlerde kaybolunca benliğim bi su
Gümüşten bir oktur yüzüme çarpar bi su
Dalgalarda kaybolur benliğim bi su
Dolaştıkça tuzun damağımda yandım bi su
Derinlerde kaybolunca benliğim hep su
Gümüşten bir oktur yüzüme vuran bi su

Söz-Müzik: Köksal Ekinci
Piyano düzenleme: İlkay Dinsever
Viyola ve Çello düzenleme: Batuhan Sönmez

Sana ne oldu böyle
Bize ne oldu söyle
Yol geçmez çöllere döndük
Denizler gibi kuruduk
Ne sen suçlusun ne de ben
Senin günahın yok ne desem
Tek suçlu geçen zaman
Tek günahı var yalan dolan
Bilirim senin de içinden neler geçer
Bu ayrılık yakar bizi oluruz derbeder
Senin de düşlerin söner
Bu aşk bizimle tarih olur biter
Aradan yıllar da geçse
Unutmaz kalbim bir an bile
Yaralarım kanar anlatamam
Acıtır hasretin kurtulamam

Söz-Müzik: Köksal Ekinci
Düzenleme: Ersen Kutluk

Kaçacağın hiçbir yer kalmadı
Kaçacağın hiçbir yer kalmadı
Söylediğin hiçbir söz birbirini tutmadı
Bırak böyle kalsın
Bırak herkes istediğini yapsın
Bırak rahat bırak kendini
Karışık senin aklın karılık
Oralar hep düz buralar çok karışık
Alışık, alışık, benim gönlüm alışık
Her halinle çok barışık
Bulacağın hiçbir şey kalmadı
Bulacağın hiçbir şey kalmadı
Buldukların elinde kaldı
Bırak böyle kalsın
Bırak herkes istediğini yapsın
Bırak rahat bırak kendini
Karışık senin aklın karılık
Oralar hep düz buralar çok karışık
Alışık, alışık, benim gönlüm alışık
Her halinle çok barışık

Söz: Ayşe Yasemin Erdoğan – Köksal Ekinci
Müzik: Köksal Ekinci
Düzenleme: Hakan Ozgan

Bi varsın bi yoksun aklım karışıyor
Çok zorsun bi de hoşsun vazgeçilmiyor
Bi onunla bi bununla ömrün geçiyor
Bu zamanda zaten aşklar üç gün sürüyor
Kandırdın çok yordun sen bu sevgiyi
Aldattın bir gecede sattın beni
Kandırdın çok yordun sen bu sevgiyi
Aldattın bir gecede sattın beni
Kalsan da gitsen de oyun bitti
Sen aynı ben aynı aşk gitti
İptal oldum resmen git başkasıyla eğlen
Belki mutlu olursun
Maalesef burda bitti
Hadi sana uğurlar olsun

Söz: Ayşe Yasemin Erdoğan – Köksal Ekinci
Müzik: Köksal Ekinci
Düzenleme: Suat Aydoğan

Biçim değiştiren tözler vardır
Her Tözde olmaz
Konu yalınlık konu sadelik
Tuhaf bir yavanlığı kabul etmeyen töreler vardır
Töreleri bilen
Konu başlangıç konu yakınlık
Saçma kurgulara temas ettikçe yüzey
Betimlemek güçleşiyor
Nerede kaldı doyamadığımız güney
Kenarda kıyıda köşede
Dört başı mağrur yavaşlatır düşey
Nasıl olduğundan haberi yoktu
Nasıl doğduğundan habersiz dikey
Kaygıların kanunu bozarsa küllerinden doğ
Yargıların kanun olursa kül ol
Yanlış doğruyla
Doğru yanlışla
Bir arada yürüyemez

Söz-Müzik: Köksal Ekinci

Tersinden düzüne bakmış bi kral
Kaybettiklerine ağlamış
Yanmış binlerce ömür
Yalanları ezberletmiş bir kahin
Dostlarına küstah
Düşmanlarına zalim geçirmiş
Karanlıkların içinde kör kalırken
Tayfın ne olduğuna aldırış etmemiş bir ressam
Elinde kalemi dişinde fırçası
Bulanmış soluk günlere
Bulamamış hiç sahici gece tonlarını
Yazmaktan çok yorulmuş bir şair
Duymuş duymasına da
İstediği gibi çıkmıyormuş hiç kafiyeleri
Düşünmekten düş kuramaz
Yazmaktan yaşayamaz hale gelmiş
Bir kayın ormanına hapis kalmış
Bir bestekâr da elinden düşürmezmiş
Udunu
Yangın yerinden kanarken yüreği
Bir türlü ağlayamazmış
Perde perde gezinirken
Uduyla gitarıyla
Çalsın istermiş oysa
Melekler dinlesin
Yalvarmış Tanrı’ya
Sesimi duy beni sana yaklaştır
Yalvarmış Tanrı’ya
Kalbime Yankı
Notalarıma bi çalgı
Damlat ne olur
Kader der bazısı
Başına gelenlere
Kader der çoğu
Yaptıkları karşısına çıkınca
Tanrı’nın diliyle karşılaşınca
Nasıl bir yanılgıya kapıldığını
Anlar her canlı
Yeni başlayanlar için
Sözcükler sıralanır gelincikler gibi
Yeni başlayanlar için
Kutsal hazineler sandıktan güneşe çıkarılır
Yeni başlarken
Tel tel işlenen yazmalar
Yeni başlarken
Renk renk hayat bulan desenler
Yeni başlarken ortaya çıkarılır
Kimi der ki yalnızlık bir avunma hali
Bazısı da der ki terkendelere sormak lazım
Avuntu mu yoksa kalp yarası mı
Çocukken sahip olduğum
Masumiyeti hiç terketmedim
Kaç kere üzerimden geçildi
Kaç kere yüzüme acılardan dolu kadehler atıldı
Değiştirmedi saflığımı
Yok edemedi hiçbir şey Anılarımı
Bağ’lar güçlü ise
Dağ’lar arkında durur
Dağ’lar kadar sevince
Bütün bağ’lar Kewra olur
Su’ya uzandım
Doldursun içime
Suyla
Güne uyandım karşılarken sevgilimi
Tanıdım hemen
Bildim her dem
Sormadan gelir o
Yanımda durur o
Belli etmez sevgisini
Sevginin Adıdır o

Birine sıkıldığını söyleyemezsin ya bazen
Sözcükleri kulağında yankılanır gibi olur
Oysa söz yoktur içinde içi boştur
Kararlarına yük taşıtma
Kararsız olacaksan
Kurşunlarına yük olma
Kurşuna yem olacaksan
Demem o ki dostum
Saman da yanıyor kibriti çakınca
Duman da çıkıyor lavlar taşınca
Sana teslim ettim
Kar gibi Ruhuna
Sana tesadüf ettim
Yâr olan kolunda
Zaman var için için ağlar
Zaman var oluk oluk kanar
Zaman var neden niçin sorar
Zaman var kim nerede oynar
Yendin mi şimdi sen
Sandıktan
Tülbentler, ipekler, şallar
Yendin mi şimdi
Sandıklarından
Sere serpe halılar, kilimler, örtüler
Sandıktan,
Sandıklarından
Saydıktan
Saydıklarından
Bağlar’a viran Bağlar’da divan
Tersine düz olmuştu kibir
Öyle büyüktü ki gözleri tersti
Düzüne düzine boğulmuştu gurur
Öyle çoktu ki safran bile iyileştiremezdi
Evinde köşk kurmuşlar
Bölük bölük düzüldü sırça köşklerinde
Sonra bir feryat bir figan
Duyduk ki mercanköşkmüş ağlayan
Saygıyı kazanmak şöyle dursun
Kazandıklarını sayamıyorlardı
Keşke yeşim hemen kırılmasaydı
Ve keşkelerden yeşim kanatlanmasaydı
Doğumla işlenen desenlerde
Döşü diri tutmak gerekir dedi ustam
Ne kadar desen varsa
Hepsi oradan ışıldar çünkü
Biçimsiz suretlere yenilgiler
Zafer gibi gözükür
Kitaptan kalemden dem vuranlar
Demsiz çay içerler de yeşil sanırlar çünkü

Söz: Köksal Ekinci

Enstrümental
Müzik: Köksal Ekinci

Enstrümental
Müzik: Köksal Ekinci

Enstrümental
Müzik: Köksal Ekinci

Açalım Perdeyi

Söz-Müzik: Köksal Ekinci
Düzenleme: İlkay Dinsever

Korkular geçit vermeyince
Korkular geçit vermeyince
Kaldır başını eğme sakın yere
Kaldır başını bak göklere
Korkular canını sıkınca
Ah korkular o korkular
An be an yaklaştığını hissedince
An be an yaklaştığını görünce
Peşinden kaçar gibi
İzini arar gibi
An be an uçtuğunu düşününce
An be an kapılar açılınca
Kaldır başını dik tut bak göklere
Gözlerinin içinden akar sular
Gözlerinin içinden akar tüm zaman
Perdeler gözlerinde
Duygular izlerinde
Açılır her yerinde
Zincire gerek yok
Zincire gerek yok
Tüm düğümler sende
Gözlerinin içinden akar sular
Gözlerinin içinden akar tüm zaman
Gözlerinin içinden akar sular
Gözlerinin içinden akar tüm zaman

Söz-Müzik: Köksal Ekinci
Düzenleme: Alper Gemici